bırakma noktası ne demek?
- Drop point.
drop
- Damlamak, düşmek, bitmek, kesilmek, dalmak, tutulmak, alçalmak, yavrulamak, damlatmak, düşürmek, atmak, söylemek, bırakmak, kesmek, ilişkisini kesmek, görüşmemek, çıkarmak, söyleyememek (harf), öldürmek
- Damla, katre
- Az miktarda herhangi bir şey, bir yudum içki
- Damla
- Damlaya benzeyen herhangi bir şey damla şeklinde küpe
- Akide şekeri
- Pastil
- Düşme sukut
- Asma tiyatro perdesi, pano
- Düşüş uzaklığı
bırakma
- Salıverme, terk.
- Bırakmak işi.
- Cession.
- Dismissal.
- Abelienate.
- Abandonment.
- Quitting.
- Unleashing.
- Bequest.
- Allowance.
bırakma alanları
- Drop areas
nokta
- Çok küçük boyutlarda işaret, benek.
- Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret.
- Yer
- Konu, konu ile ilgili önemli bölüm
- Nöbetçi bulunan yer.
- Nöbetçi, gözcü, bekçi
- Sınır, derece, radde.
- Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.).
- Uzambilgisinde tanımsız öğelerden biri.
- Belirli bir uzayın koyutlarını gerçekleyen öğelerden her biri.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bırakmabırakma alanlarıbırakma bedelibırakma gölgesibırakma kirişibırakmakbırakmak koyvermekbırakmalıbırakmamakbırakmaya devam etbırakbırak allah aşkınabırak allahını seversenbırak artıkbırak konuşsunnoktası noktasınanoktasına virgülüne dokunmadannoktasıznoktasız virgülsüznoktasız yazınoktasalnoktasal fonksiyonnoktasal kafesnoktasal kestirimnoktasal kirliliknoktanokta apartmannokta atışınokta bagnokta boyutu