azar azar ilave etmek ne demek?
- Yemeğe katılacak bir maddenin; yemek karıştırırken damla damla veya incecik akıtılarak eklenmesi.
azar
- Paylama.
- Çıkışma.
- (Özr. C.) Özürler, maniler, bahaneler, engeller. (Osmanlıca'da yazılışı: a'zar)
- İncitme. Tazib. Kırılma. Tekdir. Zulüm. Ukubet.
Rebuke.
Reproach.
Reproof.
Scolding.
Talking-to.
Blame.
azar azar
- Süreyi uzatarak, yavaş yavaş, az az.
- Yavaş yavaş.
- Az az
- Küçük ölçülerle.
Little by little.
Glean.
Gradually.
Piecemeal.
Bit by bit.
Inchmeal.
azar
- Paylama.
- Çıkışma.
- (Özr. C.) Özürler, maniler, bahaneler, engeller. (Osmanlıca'da yazılışı: a'zar)
- İncitme. Tazib. Kırılma. Tekdir. Zulüm. Ukubet.
Rebuke.
Reproach.
Reproof.
Scolding.
Talking-to.
Blame.
ilave
- Katma, ekleme, ulama.
- Eklenmiş, katılmış parça.
- Arttırma, büyütme, abartma.
- Ek.
- Herhangi bir ibare, yazı, imza vb. nesnelerin belgeye eklenmesi.
- (C.: İlavat) Katma, ek yapma, arttırma, zam.
Additional.
Supplemental.
Supplementary.
Extra.