acele etmek ne demek?
- Çabuk davranmak, hızlıca hareket etmek.
Aman, acele etmeli, vakit geçiyor.
S. F. Abasıyanık - Telaş etmek, sabırsızlanmak
Acele etme, konuşuruz, sırası var.
R. N. Guntekin - Bolt.
- Hasten.
- Hurry.
- Hustle.
- Rush.
- Scurry.
- To hurry up.
- To make haste.
- To hasten.
- To be quick.
- To rush.
- To scurry.
- To flurry.
- Beetle.
- Come on.
- To put one's best foot forward.
- Get a hump / hustle.
- Hotfoot.
- Hump on.
- Hurry on.
- Hurry up.
- To put one's best leg foremost.
- To shake a leg.
- Look ali.
acele etme
- Scurry
acele etmeyin
- Take your time
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
acele etmeacele etmeyinacele ettirmekacele ettirmek veya etmekacele ederekaceleacele aceleacele geçmekacele gidenacele gitmeacelaceldamaaceace an examace in the holeace inhibitorace of acesetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme