ace in the hole ne demek?

  1. Son koz

son

  1. Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
  2. En arkada bulunan.
  3. Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
  4. Uç, sınır.
  5. Olanca
  6. Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet.
  7. Olum.
  8. Etene.
  9. Etene.
  10. Bk. eş

ace

  1. Teniste rakibin karşılayamadığı, doğrudan doğruya sayı getiren servis.
  2. Anjiyotensin dönüştürücü enzim için kullanılan kısaltma.
  3. Anjiyotensin çevirici enzim.
  4. (en)Serve that the receiver is unable to reach.
  5. (en)Unit; a single point or spot on a card or die; the card or die so marked; as, the ace of diamonds.
  6. (en)Succeed at easily; 'She sailed through her exams'; 'You will pass with flying colors'; 'She nailed her astrophysics course'.
  7. (en)Hence: A very small quantity or degree; a particle; an atom; a jot.
  8. (en)Score an ace against; 'He aced his opponents'.
  9. (en)Play in one stroke.
  10. (en)Serve an ace against.

ace an exam

  1. Dili sınavda (dokuz ila on arasında) yüksek bir not almak.

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

aceace an examace inhibitorace of acesace of spadesaceaacebacebutololacebül acaibacedacac milanac pulseacaacabainin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın