acele ederek ne demek?
- Hastening
hastening
- Acele ederek
- Acele ettirmek, telaşlandırmak, acele etmek, hızlandırmak, iki ayağını bir pabuca sokmak
acele etme
- Scurry
acele etmek
- Çabuk davranmak, hızlıca hareket etmek.
- Telaş etmek, sabırsızlanmak
- Bolt.
- Hasten.
- Hurry.
- Hustle.
- Rush.
- Scurry.
- To hurry up.
- To make haste.
erek
- Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç.
- Alıcı ışıtacının, üzerinde elektronik görüntü oluşan bölümü.
- Almaçlarda görüntülüğün iç çeperi.
- Amaç, gaye.
- Hedef.
- Misvak ağacını çok yediğinden dolayı devenin karnı incinmek.
- Eğitim etkinliklerine yön veren, öğrencilere kazandırılması istenilen davranımların oluşumunda hep göz önünde tutulan ve önceden düşünülen sonuç.
- Bir iş yapılırken, bir eyleme geçilirken varılmak istenilen son.
- Aim.
- Goal.