acele ettirmek veya etmek ne demek?
- Hustle
hustle
- Acele ettirmek, sıkıştırmak
- Sıkboğaz etmek
- Koşuşturmak, çabuk olmak
- Hile ile satmak, yaltaklanmak
- İtmek, itelemek, dürtmek
- Kalabalıkta itişmek, itişip kakışmak
- İtip kakmak
- Acele ettirmek veya etmek
- Eline çabuk olmak
- Hileli satış yapmak, hile ile para kazanmak
acele
- Çabuk, çabukluk
- Çabuk davranma gerekliliği
- Hızlı yapılan, tez, ivedi
- Vakit geçirmeden, tez olarak
- Çabuk davranma, ivecenlik.
- Bir işi çabuk yapmaya ve çabuk bitirmeye çalışma, ivedilik.
- Hasty.
- Urgent.
- Hurried.
- Hurry-up.
acele acele
- Çabuk çabuk, hızlı olarak, büyük bir çabuklukla.
- Zarf.
ettirmek
- İşi başkasının yapmasını sağlamak.
- Sebep olmak.
- To cause sb to do sth.
veya
- Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, ya da, yahut
- Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olursa kullanılan bir söz.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aceleacele aceleacele ederekacele etmeacele etmekacele etmeyinacele ettirmekacele geçmekacele gidenacele gitmeacelaceldamaaceace an examace in the holeace inhibitorace of acesettirmekettirmeettirmemekettirgenettirgen çatıettirgen eylemettirgen fiilettirgenlikettiği hayır ürküttüğü kurbağaya değmemekettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemekettiği yanına kalmakettiğini bulmakettiğini yanına bırakmamak