açık konuşma ne demek?
Plain talk.
plain
- Düz
- Sade, şatafatsız, süssüz, basit
- Açık, vazıh
- Dobra dobra söylenmiş
- Alelade
- Baharatsız, sade (yiyecek)
- Sadece
- Ova, düzlük
- Düzlük, ova
açık konuşmak
- Gerçeği çekinmeden konuşmak. Dürüstçe, bir şey saklamadan, olduğu gibi anlatmak.
Talk turkey.
açık konuşmak gerekirse
Strictly speaking.
konuşma
- Konuşmak işi
- Görüşme, danışma, müzakere.
- Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi vermek için yapılan söyleşi, konferans
- Bk. söyleşme
Oration.
Spiel.
Utterance.
Lecture.
Discussion.
Speech.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
açık konuşmakaçık konuşmak gerekirseaçık konuşmamakaçık konut darlığıaçık kontenjanaçıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıkonuşmakonuşma aygıtıkonuşma azalımıkonuşma biçimindekonuşma borusukonuşma bozukluğukonuşma cihazıkonuşma çizgisikonuşma çözümlemesikonuşma dilikonuşkonuşamazlıkkonuşankonuşan bebekkonuşan kimse