açık konuşmak gerekirse ne demek?

  1. (en)Strictly speaking.

strictly

  1. Sert bir biçimde
  2. Doğrusu, açıkçası
  3. Tam olarak, tam anlamıyla
  4. Kesinlikle
  5. Katı bir biçimde

açık

  1. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
  2. Engelsiz.
  3. Örtüsüz, çıplak.
  4. Boş.
  5. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
  6. Aralığı çok.
  7. Çalışır durumda olan
  8. Kolay anlaşılır, vazıh
  9. Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
  10. Gelirin gideri karşılamaması durumu.

açık açık

  1. Saklamaksızın.
  2. Bütün ayrıntılarıyla.
  3. İçtenlikle.
  4. Samimi olarak.
  5. (en)Clearly, outspokenly, openly, without mincing matters, in round terms, bluntly, warts and all.

konuşmak

  1. Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak.
  2. Belli bir konudan söz etmek
  3. Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek
  4. Söylev vermek, konuşma yapmak.
  5. Konuşma dili olarak kullanmak.
  6. Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak.
  7. İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek.
  8. Flört etmek.
  9. (en)Speak to.
  10. (en)Confab.

gerekirse

  1. (en)Necessary: if necessary, need: if need be, require: if required, arise: should the occasion arise, push: at a push.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

açıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıkonuşmakkonuşmakonuşma aygıtıkonuşma azalımıkonuşma biçimindekonuşma borusukonuşkonuşamazlıkkonuşankonuşan bebekkonuşan kimse
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın