önünden geçmek ne demek?

  1. (en)Fly past.

fly

  1. Uçmak
  2. Dalgalanmak
  3. Atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
  4. Sinek
  5. (flew, flown) uçmak, havadan geçip gitmek: pek çabuk geçmek, pek çabuk gitmek
  6. Uçuşmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak
  7. Uçuş
  8. Uçurmak, uçakla gitmek
  9. (argo) uyanık, haberdar.
  10. Fermuar veya düğme ile kapatılabilen kısım

önünden

  1. ...-den biraz önce.

önünde

  1. Oyun alanının seyirciye en yakın düzeyi.
  2. (en)In front of.
  3. (en)Before.
  4. (en)A) in front of b) before.
  5. (en)In sb's presence.
  6. (en)In the presence of sb.
  7. (en)Below.
  8. (fr)Devant

geçmek

  1. Bir yerden başka bir yere gitmek
  2. Bir yandan girip diğer yandan çıkmak.
  3. Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek.
  4. Bir duruma uğramak, konu olmak.
  5. Bırakmak, vazgeçmek.
  6. Yaşamak.
  7. Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak
  8. Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek
  9. Bk. göstermek
  10. (en)Pass into.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

önündenönündeönünde ardında gidilmezönünde diz çökmekönünde eğilmeönünde gitmekönü açık giysiönü alınmakönü beş sütunluönü sıraönü sıra gitmekgeçmekgeçmek bilmemekgeçmek doldurmakgeçmegeçme ile tutturmakgeçme imigeçme karalığıgeçme kaynakgeçgeç anlamageç anlamakgeç anlayangeç anlayan kimse
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın