çekli ödünç verme yöntemi ne demek?
- Browne sisteminin geliştirilmesiyle oluşan ve çek defterine benzer bir karneden koparılan yapraklarla yapılan ödünç verme.
Cheque book charging system.
çek
- Çek halkına özgü olan.
- Bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka hesabından ödenen yazılı belge.
- Slavların batı kolundan olan bir ulus veya bu ulusun soyundan gelen kimse.
- Halkına özgü olan.
- Herhangi bir kredi kurumunda hesabı bulunan bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka tarafından ödenen değerli kâğıt.
- Çekoslovakya, Bohemya ahalisinden olan ve Çek'ce konuşan kavim ki, Osmanlı metinlerinde "çeh" diye geçer.
- Hkr. git buradan! anlamında kullanılan bir söz: Ben şimdi boya mı düşünüyorum? Çek arabanı şuradan diyecektim, diyemedim. -O. V. Kanık.
Check.
Czech.
Czechoslovak.
çek arabanı
Push off.
ödünç
- İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey.
- Karz. alan: müstakriz. ~ veren: mukriz. ~ verme: ikrâz.
Loaned.
Lent.
Borrowed.
As a loan.
Accomodation.
Loan.
verme
- Vermek işi.
Evolution.
Conferment.
Lodgment.
Rendering.
Supply.
Giving.
Cession.
Dation.
Deliverance.