ödünç alan ne demek?
- Borç para alan kişi.
- Borrower.
- Emprunteur
ödünç almak
- Ödünçlemek, borç almak.
- Borrow, raise a loan, take on loan.
ödünç ayırcası
- Konut bankalarınca özel olarak kurulan ve konut edinmek isteyenlere kolay koşullarla ödünç vermekte kullanılan ayırca.
alan
- Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü.
- İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
- Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha.
- Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer.
- Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran.
- Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha.
- Yüz ölçümü.
- Bir çalışma çevresi
- Bir özdeğin, bir mıknatısın ya da bir elektrik yükü'nün çevresinde uyarılan kendini kuvvet etkisi ile belli eden yönleçsel, doğabilimsel nicelik.
- Anatomide sınırları belirlenmiş yüzey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ödünç almaködünç ayırcasıödünç kelimeödünç kitap veren kütüphaneödünç paraödünçödünç sermayeödünç sözleşmesiödünç tavanıödünç verenödünödün çizelgesiödün vererek anlaşmaya varmaödün vermeködün vermeyen kimsealanalan açısıalan adıalan adı sistemialan adı sunucusualan adını girinalan adları varalan adlarını eklealan adresialan anahtarıalaala alaala ala ala alaya kalkmakala alış almaala gün