ödünç sözleşmesi ne demek?
- Bk. borç sözleşmesi
borç sözleşmesi
- Borcun konusu, vadesi ve ödeme koşullarını içeren, borçluyla alacaklı arasında yapılan sözleşme.
- Loan contract.
ödünç
- İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey.
- Karz. alan: müstakriz. ~ veren: mukriz. ~ verme: ikrâz.
- Loaned.
- Lent.
- Borrowed.
- As a loan.
- Accomodation.
- Loan.
ödünç alan
- Borç para alan kişi.
- Borrower.
- Emprunteur
sözleşme
- Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok kişinin, kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, akit, mukavele, kontrat
- Bu işlemi gösteren belge, mukavelename.
- Sözleşmek işi.
- Sözlü veya yazılı olarak yapılan icap ve kabul irade bildirimlerinin birbirlerine uygun bir biçimde birleştirilmesiyle hazırlanan ve taraflarca imzalanan belge.
- İki ya da daha çok kişinin bir şeyi yapmak ya da yapmamak üzere aralarında anlaşmalarını dile getiren bağlayıcı uzlaşma . Toplumsözleşmesi (Contrat Social): J. J. Rousseau'nun temel kavramı. İnsanların bir toplum kurmak, özgürlüğü ve eşitliği herkese sağlamak için, özgürlüğü genel istence aktarmak üzere kendi istekleriyle uzlaşmaları.
- Contractual.
- Agreement.
- Articles.
- Contract.
- Engagement.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ödünçödünç alanödünç almaködünç ayırcasıödünç kelimeödünç kitap veren kütüphaneödünç paraödünç sermayeödünç tavanıödünç verenödünödün çizelgesiödün vererek anlaşmaya varmaödün vermeködün vermeyen kimsesözleşmesinin feshisözleşmesinin feshini gerektirensözleşmesinin feshini gerektiren kusursözleşmesizsözleşmesözleşme aşamasına gelmeksözleşme bölümüsözleşme ederisözleşme görüşüsözleşensözleşimsel