çaresizliğe düşürmek ne demek?
Drive to desperation.
drive
- Elektro gitardan alınan ses sinyalinin yükselteçte oluşan kirlenim seviyesi için belirleyici olan ve kirlenim ile doğru orantılı bir etken.
- (drove, driven) sürmek
- Araba kullanmak
- Araba ile götürmek
- Gütmek
- Kaçırmak, kovmak
- Tazyik etmek, sıkmak, mecbur etmek, zorlamak
- Fazla çalıştırmak
- Şiddetle tahrik etmek
- Acele ettirmek
çaresizliğe boyun eğmek
Yield to despair.
çaresizlik
- Çaresiz olma durumu
Desperation.
Helplessness.
Despair.
Incurability.
Poverty.
Fatality.
Resourcelessness.
Hopelessness.
düşürmek
- Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak.
- Değerini, fiyatını indirmek.
- Azaltmak.
- Vücuttan yavru, çocuk, taş, solucan vb. atmak.
- Iskat etmek.
- Uğratmak.
- Değerli bir şeyi ucuz veya kolay elde etmek.
- Zayıf bırakmak, gücünü azaltmak
Trip.
Screw down.