çaresizliğe boyun eğmek ne demek?
- Yield to despair.
yield
- Esnemek, uyum sağlamak
- Açığa vurmak
- Yerini bırakmak
- Sağlamak, ürün vermek
- Vermek, ödemek
- Mahsul vermek
- Teslim etmek
- Kabul etmek
- Teslim olmak
- Dayanamayıp baş eğmek
çaresizliğe düşürmek
- Drive to desperation.
çaresizlik
- Çaresiz olma durumu
- Desperation.
- Helplessness.
- Despair.
- Incurability.
- Poverty.
- Fatality.
- Resourcelessness.
- Hopelessness.
boyun
- Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım.
- Sorumluluk.
- Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer.
- Üzeri
- Almaç ışıtacının koni biçimindeki bölümünden sonra gelen ve tarayıcı demetin oluşmasını sağlayan; artıuç, elektron topu, Wenhelt borusunun yer aldığı ince bir boruyu andıran bölümü.
- Bir hayvanın baş ve gövdesini birleştiren bölge.
- Baş ve gövdeyi birleştiren kısım.
- Birçok sestod da skoleksle strobila arasında halkalanmanın olmadığı kısım.
- Peck (of the tube).
eğmek
- Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek
- Sert bir cismi bükmek.
- Bend.
- Bevel.
- Buckle.
- Curve.
- Incline.
- Slant.
- Tilt.
- To bend.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çaresizliğe düşürmekçaresizlikçaresizlikten deliye dönmüşçaresizçaresiz kalmakçaresizceboyunboyun alıştırmalarıboyun altı beziboyun aponevrozlarıboyun atardamarlarıboyun atkısıboyun bağıboyun bilmecesiboyun bir karış uzadıboyun borcuboyuboyu bacadan mı aştıboyu bosu devrilsinboyu boyuna huyu huyunaboyu eninden fazla