düşük ne demek?
- Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış.
- Az.
- Değeri azalmış.
- İktidardan düşmüş veya düşürülmüş.
- Dil bilgisi kurallarına uymayan.
- Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt, sıkıt (II).
- Eski değer ve onurunu yitirmiş olan
Dolmuşa bindiğine göre orta hâlli, belki de daha düşük olacak.
R. H. Karay - Fetusun, gebeliğin 28. haftasından önce ölümü, ve rahmin dışa atılmasıdır.
- Yavru atma.
- Fallen.
- Falling.
- Nominal.
- Subdued.
- Abortion.
- Miscarriage.
- Hypo-.
- Baggy.
- Lowly.
- Paltry.
- Misconstrued.
- Comedown.
- Hypo.
- Abortus.
- Low.
- Abortus
düşük açındırma
- Açındırmacın duyarkat üzerinde gereğinden kısa etki göstermesinden ortaya çıkan açındırma kusuru. Aşırı açındırmanın karşıtı.
- Under-dsve-lopment.
- Unter entwicklang
- Sous-développement
düşük açmdırılmış
- Düşük açındırmaya uğramış film.
- Under-developed, burned up.
- Unterentwickelt
- Sous-développé