çaresiz kalmak ne demek?
- Çözüm yolu, çıkar yol bulamamak.
- To find no way out.
çaresiz
- Çaresi bulunmayan, onulmaz.
- Çare bulamayan (kimse), biçare
- İster istemez
- Irremediable.
- Inevitable.
- Incurable.
- Irredeemable.
- Past retrieve.
- Beyond retrieve.
- Remediless.
çaresizce
- Despairingly.
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
- Stay.