düşü ne demek?
- Head pressure differential
head
- Baş
- Kafa, kelle
- Başkan
- Birincisi olmak
- Başkanlığını yapmak/başkanı olmak
- Ilerlemek, yol almak
- Baş, başta olan
- Başa ait
- Başta olmak, birinci olmak, önde gelmek
- Lider (başkan, reis, önder, şef) olmak
düşücü kaliks
- Cauducus.
düşük
- Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış.
- Az.
- Değeri azalmış.
- İktidardan düşmüş veya düşürülmüş.
- Dil bilgisi kurallarına uymayan.
- Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt, sıkıt (II).
- Eski değer ve onurunu yitirmiş olan
- Fetusun, gebeliğin 28. haftasından önce ölümü, ve rahmin dışa atılmasıdır.
- Yavru atma.
- Fallen.