çığırtkan güvercin ne demek?
- Stool pigeon.
stool
- Iskemle, tabure
- Ayak taburesi
- Oturak, lâzımlık
- Dışkı
- Çığırtkan kuş
- Bot
- Tabure, lazımlık, oturak, kaka, dışkı, büyük aptes, kök sürgünü, filizlenen kütük, yeni budanmış dal
çığırtkan
- Çağırtkan.
- Bir olayı, bir haberi yüksek sesle çevreye duyuran kimse
- Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.
- Panayır sinemalarında izleyici avlamak amacıyla, gösterilen filmi öven kimse
- Sessiz sinema döneminde, aynı işi gördükten sonra, ayrıca gösterim sırasında filmi açıklayan kimse.
- Tout.
- Decoy bird.
- Crier.
- Noisy advertiser.
- Decoy duck.
çığırtkan kuş
- Decoy bird, decoy duck, decoy.
güvercin
- Güvercingillerden, hızlı ve uzun zaman uçabilen, kısa vücutlu, sık tüylü, birçok evcilleşmiş türü bulunan, yemle beslenen kuş (Columba).
- Bir takımyıldızın adı.
- Dünyanın pek çok yerinde rastlanan, hızlı ve uzun zaman uçabilen, çoğu evcilleşmiş kuş.
- Barış simgesi.
- Pigeon.
- Dove.
- Rock dove.
- Colombe
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çığırtkançığırtkan kuşçığırtkanlıkçığırtkanlık etmekçığırtıçığırçığır açançığır açan bulgularçığır açan ihtiralarçığır açan kimsegüvercingüvercin ağacıgüvercin bağırsak solucanıgüvercin besleyicisi hastalığıgüvercin bitigüvercin göğsügüvercin göğsü hastalığıgüvercin gözlügüvercin kenesigüvercin piresigüvegüve dolugüve tozugüve yemezgüve yemiş