çığırtkanlık etmek ne demek?
- Tout.
çığırtkanlık
- Çığırtkanın yaptığı iş
çığırtkan
- Çağırtkan.
- Bir olayı, bir haberi yüksek sesle çevreye duyuran kimse
- Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.
- Panayır sinemalarında izleyici avlamak amacıyla, gösterilen filmi öven kimse
- Sessiz sinema döneminde, aynı işi gördükten sonra, ayrıca gösterim sırasında filmi açıklayan kimse.
- Tout.
- Decoy bird.
- Crier.
- Noisy advertiser.
- Decoy duck.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.