çığırtı ne demek?
- Bağırma sesleri.
- Çığrışma sesleri.
- Çığırma sesi.
bağırma
- Bağırmak işi.
- Böğürme, öğürme, anırma.
- Exclamation.
- Shout.
- Call.
- Yawp.
- Yell.
- Bellow.
- Calling.
- Hoot.
çığırtkan
- Çağırtkan.
- Bir olayı, bir haberi yüksek sesle çevreye duyuran kimse
- Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.
- Panayır sinemalarında izleyici avlamak amacıyla, gösterilen filmi öven kimse
- Sessiz sinema döneminde, aynı işi gördükten sonra, ayrıca gösterim sırasında filmi açıklayan kimse.
- Tout.
- Decoy bird.
- Crier.
- Noisy advertiser.
- Decoy duck.
çığırtkan güvercin
- Stool pigeon.