güvercin gözlü ne demek?
- Dove eyed.
dove
- Kumru
- Güvercin, beyaz güvercin.
- Dalmak, gömülmek.
- Su altına dalmak
- Ilımlı politikacı
- Columbidae familyasından güvercin ve kumru gibi kuş
- Masumiyet ve barış sembolu
- Barışçı kimse
- Yumuşak başlı kimse, uysal kimse
- Sevgili; iyilik simgesi, barış yanlısı kimse.
güvercin göğsü
- Bombeli göğüs.
- Pectus carinatum.
güvercin göğsü hastalığı
- Bkz. pektus ekskavatum
- Sternumun iç kısmına yerleşen çöküntüyle alakalı deformasyon.
- Funnet breast.
gözlü
- Gözü olan.
- Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan.
- Bölmesi veya gözleri olan.
- Deliği olan.
- Having an eye.
- Eyed.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
güvercin göğsügüvercin göğsü hastalığıgüvercin ağacıgüvercin bağırsak solucanıgüvercin besleyicisi hastalığıgüvercin bitigüvercingüvercin kenesigüvercin piresigüvercin sineğigüvegüve dolugüve tozugüve yemezgüve yemişgözlügözlü burgugözlü kartgözlü sahne vidasıgözlü vidagözlükgözlük camıgözlük kullanmakgözlük sapıgözlük takmakgözlegözle alıntıgözle görülebilirgözle görülürgözle görülür biçimde