stool ne demek?
- Iskemle, tabure
- Ayak taburesi
- Oturak, lâzımlık
- Dışkı
- Çığırtkan kuş
- Bot
- Tabure, lazımlık, oturak, kaka, dışkı, büyük aptes, kök sürgünü, filizlenen kütük, yeni budanmış dal
stool kazurat
- Dışkı
stool pigeon
- Çığırtkan güvercin, ispiyoncu, muhbir, polis casusu