kırıcı konuşmak ne demek?
- Snap at smb.
snap
- Şakırdatmak
- Çatırtı ile kopmak veya koparmak
- Çat sesiyle kapanmak veya kapatmak
- Dişleriyle kapma sesi çıkarmak
- Kıvılcım saçmak (göz)
- Birdenbire harekete geçmek
- Enstantane fotoğraf çekmek
- Kapma
- Kopma
- Kopma sesi
kırıcı
- Kırma işini yapan.
- Senet, tahvil, bono ve süresi gelmemiş alacaklarla ilgili alışveriş veya işlem yapan kimse, kuruluş.
- Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyici, engelleyici.
- Kaba, sert, çevresindekileri inciten (davranış, söz vb.).
- Kırınım oluşturan.
- Abrasive.
- Acid.
- Vitriolic.
- Breaking.
- Crushing.
kırıcı bir şekilde
- Disobligingly.
konuşmak
- Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak.
- Belli bir konudan söz etmek
- Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek
- Söylev vermek, konuşma yapmak.
- Konuşma dili olarak kullanmak.
- Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak.
- İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek.
- Flört etmek.
- Speak to.
- Confab.