zor durumdan çıkarmak ne demek?
- Extricate.
zor
- Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı
- Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık
- Yüküm, mecburiyet
- Baskı
- Güçlükle, zorla
- "Yapamazsın" anlamında kullanılan bir söz.
- Arduous.
- Baffling.
- Crucial.
- Cruel.
zor alım
- İşlenen bir suç karşılığı olarak suçlunun malının bütünü veya bir bölümü üstündeki mülkiyetine son verilmesi ve bu mülkiyetin bir başka kuruluşa devredilmesi, müsadere.
- Tanzimattan önce herhangi bir kişiye ait mallara padişah adına el konulması, müsadere.
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
- Belch.
- Dislocate.