zili çalmak ne demek?
Ring the bell.
ring
- Üzerinde boks yapılan, çevresi kordonla çevrilmiş yer.
- Etrafını sarmak, çevrelemek
- Halka
- Bkz. anülus
- Çember indikatörü, (Veri İletişimi'nde) telefonun çaldığına dair modemden (DCE) bilgisayara giden (DTE) sinyal, RI
Ring.
Circle.
Prize ring.
See Illust.
Of Sporangium.
zili
- Dokunması güç, motifleri bol kilimi andıran tek parçalı bir dokuma. (*Yalvaç -Isparta; Yenikent *Aksaray -Niğde)
zil
- İşaret vermek, uyarmak, çağırmak için kullanılan ve bir çan ile bu çana vuran bir tokmaktan oluşan, elle veya başka düzenlerle işletilebilen araç.
- Birbirine çarparak ses çıkartmak için parmaklara veya tefin kasnağındaki deliklere takılan yuvarlak, metal nesne
Cymbal.
Doorbell.
Handbell.
Gong.
Buzzer.
Bell.
çalmak
- Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
- Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
- Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
- Ses çıkarmak, ses vermek
- Atmak, çarpmak, vurmak.
- Yoğurt yapmak için sütü mayalamak, katıp karıştırmak
- Üzerine sürmek.
- Bozmak, zarar vermek
Chime.
Peal.