zaruret hali ne demek?
- Bk. zorunlu durum
zorunlu durum
- Kendisini ya da başkasını, bilerek engellediği ve başka türlü korunması olanaksız bulunan ağır, gerçekli ve kişiye yöneltilmiş bir tehlikeden korumak için işlenilmiş suçlarda, sanığın sorumluluğunu kaldıran durum.
- Necessity.
- État de nécessité, cas de nécessité
zaruret ve tesadüf
- Bk. zorunluluk ve rastlantı
zaruret
- Zorunluluk
- Gereklilik.
- Sıkıntı, yoksulluk, fakirlik
- Bk. zorunluluk
- Zorunluk.
- Bk. zorunluluk yöneticisi
- Absolute necessity.
- Essentiality.
- Vitalness.
- Indispensability.
hali
- Boş, ıssız, tenha.
- Boşanmış erkek, zevcesini şer'an terketmiş adam. (Müennesi: Halia'dır.)
- Tenha. Boş. Sahipsiz. Issız. İçinde bir şey olmama.
- Accusative.
- Turkish word meaning Carpet.
- Carpet.
- The Turkish word for carpet.