zar atma ne demek?
- Cast
cast
- Rol vermek ; rolünü oynamak
- Üzüm teknesi. Üzümün sıkıldığı yer.
- Atmak, fırlatmak, kalıba dökmek, dökmek (deri, tirnak, kabuk, tüy); erken doğum yapmak; kehanette bulunmak; rol dağıtımı yapmak, rol vermek; biçim vermek; yem atmak; eğrilmek; kokuyu takip etmek; kusmak [brit.]
- Atmak, fırlatmak, savurmak
- Cevirmek, atfetmek (bakış vb)
- Olta atmak, ağ sermek
- Yere yıkmak (güreşte)
- Ayrılmak, kaybetmek
- Dökmek (meyva, saç, kıl)
- Erken yavrulamak
zar atma kabı
- Dicebox
zar atmak
- Zarı hızla yuvarlamak.
- Birinin ağzından laf alabilmek için onun düşüncesindeymiş gibi konuşmak.
- Henüz başarısını kanıtlamamış biri için önceden olumlu düşünce belirtmek
- Dice, play dice.
atma
- Atmak işi.
- Pamuktan dokunmuş bir tür bez. (Dokumacılık)
- Atmak işiyle meydana gelmiş olan.
- Aşı ve sürgünlerin kendiliğinden ayrılması.
- Bir taraftan öbür tarafa uzatılan ağaç parçası veya uzunca maddeler.
- Resmin renginin güneş ışığında kalarak uçması.
- Patlayıcı yardımıyla herhangi bir maddeyi veya toprağı parçalara ayırma.
- The soul which is considered immortal.
- Inner Reality , , Soul, but also: body, spirit, senses End of the I-illusion; Self-remembrance in unity with Krishna Atma: 'the Sun of Suns, the Effulgence of Effulgences; it is the Supreme Light, the Swayamjyothi, the Self-effulgent' Atma: Unconquerable, indestructible, unlimited, the Existence-Knowledge-Bliss-wave of the ocean that is God.
- Atma.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
zar atma kabızar atmakzar almakzar zorzar bağlamakzarzar boşlukzar elektrotzar gelmekzar gibizaafzaaf ilezaafa uğramakzaafı surizaaratmaatma dairesiatma döngüsüatma recep, din kardeşiyizatmacaatmaca kafesiatmaca kartalıatmaca kösteğiatmaca kösteğini takmakatmacacıbaşıatmatm addressatm adresiatm arp clientatm arp ıstemcisi