zaruri ne demek?
- Zorunlu
Bu iskemlelerin böyle karşılıklı dizilmesi zaruridir.
H. F. Ozansoy - Gerekli
İlme karşı saygı belası olarak dinlemek zaruridir.
Y. K. Beyatlı - Zorunlu.
- Indispensable.
- Material.
- Requisite.
- Necessary.
- Essential.
- Absolutely necessary.
- Vital.
- Inescapable.
- Ineluctable.
- Of necessity.
- Willy-nilly.
- Whether one wants to or not.
- Imperative.
- Mandatory.
- Needful.
zorunlu
- Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıstırari
- Doğal olarak kaçınılması imkânsız olan, olumsal karşıtı.
- Zarûrî. ~ durum,zorunluluk durumu: ıztırâr hâli.
- İsteğe bağlı olmayan.
- Obligate.
- Bound.
- Apodictic.
- Bound to.
- Coercible.
- Compulsory.
zaruri olarak
- Of necessity.
zaruret
- Zorunluluk
- Gereklilik.
- Sıkıntı, yoksulluk, fakirlik
- Bk. zorunluluk
- Zorunluk.
- Bk. zorunluluk yöneticisi
- Absolute necessity.
- Essentiality.
- Vitalness.
- Indispensability.