zahmete girmek ne demek?
- Zahmet etmek
Bunun için büyük zahmetlere girmeye gerek yoktur.
S. Birsel
zahmet
- Sıkıntı, güçlük, yorgunluk, eziyet, meşakkat
- Bother.
- Exertion.
- Grueling.
- Gruelling.
- Inconvenience.
- Onerousness.
- Pain.
- Painstaking.
- Punishment.
zahmete değer
- Worthwhile.
zahmete değmek
- Be worth it, be worth the trouble.
girmek
- Dışarıdan içeriye geçmek
- Sığmak.
- Yer almak, katılmak, iltihak etmek
- Almak, fethetmek
- İncelemek, ayrıntılara inmek.
- Girişmek, başlamak
- Bulaşmak.
- Zaman anlamlı kavramlar için gelmek.
- Draw into.
- Enter into.