zahmete sokmak ne demek?
- Birine yorgunluk vermek ya da masraf ettirmek.
Onu kâh susadım kâh acıktım diye türlü türlü zahmetlere sokmuştum.
Y. K. Karaosmanoğlu To put sb to trouble.
zahmete değer
Worthwhile.
zahmete değmek
Be worth it, be worth the trouble.
sokmak
- İçine veya arasına girmesini sağlamak.
- Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak
- Bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak.
- Böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya ısırmak, zehirlemek
- Yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek.
- Belli etmeden kötü bir malı vermek.
- Konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek
- Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek.
Send.
Strike.