yoldan çıkmak ne demek?
- Belli bir yol izleyen taşıtlar herhangi bir nedenle yolundan ayrılmak, devrilmek, gitmez olmak.
- Go astray, deviate, fall from, swerve.
yoldan çıkma
- Obliqueness, obliquity, perversity.
yoldan çıkmış
- Off base, oblique, reprobate.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yoldan çıkmayoldan çıkmışyoldan çıkarakyoldan çıkarmayoldan çıkarmakyoldan çevirmekyoldan kalmakyoldan sapmayoldan sapma veya çıkmayoldan sapmakyoldayolda dikkatli olmayolda kalmışyoldaki çamur cukuruyolyol açan kimseyol açıklığı dilemekyol açınyol açmaçıkmakçıkmakbeyçıkmaklıkçıkmaçıkma desteğiçıkma durumuçıkma durumu ekiçıkma grubuçıkçık dışarıçıkacakçıkacak olançıkaççıbançıban ağırşağıçıban başıçıban işlemekçıban var