yoksulluk düzeyi ne demek?
- Bir birey yada ailenin bağımsız varlığını sürdürebilmesi için zorunlu olan en az ölçüde bile yeme, giysi ve barınma araçları sağlıyamaması durumu.
- Poverty level.
- Niveau de pauvreté
yoksulluk adası
- Bir kent içinde, düzentasara uygun olarak oluşmuş komşuluk birimleri arasında kalan ve bütün nitelikleriyle göze batan yoksul komşuluğu, bkz. yoksul komşuluğu.
- Slum area.
- Ilot insalubre
yoksulluk belgesi
- Devletin sağladığı nakdî ve ayni yardımlardan yararlanmak üzere mahalle muhtarları tarafından düzenlenen ve muhtaç olanlara verilen belge.
düzey
- Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
- Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye.
- Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
- Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan.
- Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
- Level.
- Grade.
- Plane.
- Degree.
- Pitch.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yoksulluk adasıyoksulluk belgesiyoksulluk kısır döngüsüyoksulluk yardımıyoksullukyoksulluğun fasit dairesiyoksulluğun kısır döngüsüyoksullar yurduyoksullara yardımyoksullaşmayoksullaşmakyoksullaşmamakyoksulyoksul evyoksul kimseyoksul komşuluğuyoksul komşuluklarının temizlenmesidüzeyinde olmakdüzeydüzey ayrımlaştırmadüzey kümesidüzeydeş geçitdüzedüze çıkmakdüze inmekdüzebandüzeçdüzdüz açınıkdüz akımdüz akıma çevirmekdüz akıntı