düzey ne demek?
- Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
- Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
- Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye.
- Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
- Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan.
- Level.
- Grade.
- Plane.
- Degree.
- Pitch.
- Rank.
- Face.
- Rock bottom.
- Eben Stand
- Niveau
düzey ayrımlaştırma
- Birbirini kesen iki yolun köprü, içgeçit, yeraltı geçidi gibi araçlarla, birbirine engel olmaksızın, gidişgelişe elverişli duruma getirilmesi.
düzey kümesi
- Öğrencilerin, sınıf ya da yaş durumlarına bakılmaksızın, özellikle anlatım ve beceri derslerinde, öğrenmeye hazır oluş ya da başarıları yönünden oluşturdukları tek tür ve kısa süreli çalışma kümesi.
- Ability group.