yoke mate ne demek?
- Hayat arkadaşı, meslektaş
hayat
- Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa.
- Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı.
- İçinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı.
- Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma.
- Yaşamayı sağlayan şartların bütünü.
- Canlı, sağ olma durumu.
- Geçim şartlarının bütünü.
- Yaşam.
- Durum.
- Yazgı.
yoke bone
- Lades kemiği
yoke of matrimony
- Evlilik bağı
mate
- Öldü.
- Evlenmek, dengini bulmak
- Paraguay çayı.
- Eş, misil
- Karı, koca, eş
- Çift hayvanın erkek veya dişisi
- Arkadaş
- Ticaret gemisinde ikinci kaptan, muavin
- Eşlemek
- Evlendirmek