yokel ne demek?
- Köylü
- Hödük.
- Maganda
- Çiftçi yamağı
köylü
- Köyde yaşayan veya köyde doğmuş olan
- Aynı köyden olan.
- Köy halkı
- Kaba, anlayışsız
- Konukseverlik, gelenekçilik, yazgıcılık, toprağa bağlılık, doğaya bağımlılık, yeniliğe isteksizlik, okuma yazma yetersizliği vb. özellikleri olan, köyde yaşayan kimse. bk. köy,köylü sınıfı.
- Hayseed.
- Peasant, fellow villager.
- Kern, kerne.
- Countryman.
- Peasant.
yokeless
- Esir olmayan
- Boyunduruk altında olmayan
yoke
- Boyunduruk
- Sakaların omuz sırığı
- Bağ, esaret
- Yeke
- Çatal
- Nigah rabıtası gibi bağ
- Hizmet, kulluk
- Boyunduruğa koşulmuş çift hayvan
- Evlendirmek
- Bağlamak