yokeless ne demek?
- Esir olmayan
- Boyunduruk altında olmayan
esir
- Tutsak.
- Köle.
- Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse.
- Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz (cevher).
- Hava.
- Birbirine yakın olmak, mütekarib.
- Captive.
- Prisoner.
- Capture.
- Slave.
yokel
- Maganda
- Çiftçi yamağı
- Köylü
- Hödük.
yoke
- Boyunduruk
- Sakaların omuz sırığı
- Bağ, esaret
- Yeke
- Çatal
- Nigah rabıtası gibi bağ
- Hizmet, kulluk
- Boyunduruğa koşulmuş çift hayvan
- Evlendirmek
- Bağlamak