yerdeki don ne demek?
- Ground frost.
ground
- Karaya oturmak; karaya oturtmak.
- Dışarı çıkartmamak.
- Gerekçe, sebep, neden.
- Yer, zemin
- Toprak
- Yeryüzü
- Meydan, saha, arsa
- Mesafe, yer
- Denizin dibi, dip
- Mebde, prensip
yerdeki delik
- Hole in the ground
yerdeki kağıttan oynamamak
- Revoke.
don
- Giysi.
- Vücudun belden aşağısına giyilen uzun veya kısa iç giysisi, külot.
- Hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle suların buz tutması.
- At kılının rengi.
- Hava sıcaklığının sıfır dereceden aşağı düşmesiyle suyun katı duruma geçmesi olayı.
- Atların vücut örtüsü rengi.
- Glazed frost.
- Frostiness.
- Freeze.
- Underpants.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yerdeki delikyerdeki kağıttan oynamamakyerdeyerde başlatmayerde dengeyerde durma haliyerde kalmakyeryer açmakyer adıyer adı bilimiyer adları bilimidondon çatlağıdon çözülmekdon gömlekdon juandon kişotdon kişot gibidon kişotlukdon kişotluk yapmakdon nedeniyle mahvolmuşdodo a bunkdo a dancedo a disservicedo a double take