yerde durma hali ne demek?
- Bk. yerduruşu
yerduruşu
- Altta bulunması gereken güreşçinin minder ortasında eller üstü alacağı durum.
yerde
- Earth, premises, footing, whereabouts, glebe, ground, locale, locality, location, locus, mother earth, place, position, post, quarter, room, seat, site, situation, situs, slot, space, spot, stand, standing, station, stead, terrain, ubiety; pew.
yerde başlatma
- Minder dışına çıkmış güreşçilerin durumuna göre güreşi kuralına uygun bir biçimde yerduruşuna göre başlatma.
durma
- Durmak işi.
- Eğleşme, eğlenme, tevakkuf.
- Cessation.
- Halt.
- Letup.
- Pause.
- Rest.
- Stand.
- Stop.
- Stoppage.
hali
- Boş, ıssız, tenha.
- Boşanmış erkek, zevcesini şer'an terketmiş adam. (Müennesi: Halia'dır.)
- Tenha. Boş. Sahipsiz. Issız. İçinde bir şey olmama.
- Accusative.
- Turkish word meaning Carpet.
- Carpet.
- The Turkish word for carpet.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yerdeyerde başlatmayerde dengeyerde kalmakyerde kurutmayerde künde karşılığıyerde sürünmekyerde sürüyerek kirletmekyerde uzamakyerde yatan yumurta, gökte uçan kuş oluryeryer açmakyer adıyer adı bilimiyer adları bilimidurmadurma bacağıdurma evresidurma ışıtacıdurma kodudurma mesafesidurma sinyali verdurma talebidurma ve yürüme güçsüzlüğüdurmadandurdur bakayımdur bindur durakdur durak yok