yayın yapmak ne demek?
Beam, radiate, relay, send, broadcast.
yayın yapan
- Broadcaster.
yayın yeri
- Herhangi bir kitabın yayınlandığı yer.
- Place of publication.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yayın yapanyayın yeriyayın yönetmeniyayın alanıyayın arabasıyayın aracıyayın arasında verilen haberyayın balığıyayınyayın balığıgilleryayın bantlarıyayın bölgesiyayın bölmesiyayıcıyayıcı elektrotyayıcı ışıklıkyayıcı kavşağıyayıcı öğeyapmakyapmak istemekyapmak istememekyapmak pek de kolay değilyapmak üzereyapmak üzere olmakyapmak yada bozmakyapmak zorunda kalmakyapmakla meşgul olmakyapmakla şeref duymakyapmayapma aydınlatmayapma beyapma bebekyapma bezem