yararsal ne demek?
- Yarar sağlayan.
yarar
- Bir şeyden elde edilen sonuç, fayda.
- Bir işten elde edilen iyi sonuç.
- Çıkar.
- Yarayan, elverişli, uygun.
- Nef, nefi.
- Account.
- Avail.
- Benefit.
- Convenience.
- Efficacy.
yararsız
- Yarar sağlamayan, yararı olmayan, faydasız, nafile.
- Bootless.
- Footless.
- Inexpedient.
- Invalid.
- Otiose.
- Pointless.
- Profitless.
- Unobliging.
- Unserviceable.
yararsız diye çıkarmak
- Weed out.