yarın görüşmek üzere ne demek?

  1. (en)See you tomorrow.

see

  1. Seyretmek, bakmak
  2. Anlamak
  3. Uğurlamak, yolcu etmek
  4. Göz önüne almak
  5. Görmek
  6. (saw, seen) görmek
  7. Anlamak, farkına varmak
  8. Bakmak, dikkat etmek
  9. Görüşmek, kabul etmek
  10. Tecrübesi olmak, tecrübe ile öğrenmek

yarın

  1. Bugünden sonra gelecek ilk gün
  2. Gelecek, ilerideki zaman.
  3. Bugünden sonra gelecek ilk günde.
  4. (en)Tomorrow.
  5. (en)Manana.
  6. (en)Morn.
  7. (en)Morrow.

yarın alabilirsiniz

  1. (en)You can pick it up tomorrow.

görüşmek

  1. Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek.
  2. Dostluk, ahbaplık etmek.
  3. Bir iş, bir konu üzerinde karşılıklı görüş ileri sürmek, müzakere etmek.
  4. (en)Parley.
  5. (en)Powwow.
  6. (en)Reason.
  7. (en)Get into touch.
  8. (en)Keep in touch.
  9. (en)Debate.
  10. (en)Reach.

üzere

  1. Amacıyla
  2. Şartıyla.
  3. Neredeyse
  4. Gibi, bu yolda, bu biçimde.
  5. (en)On the verge of.
  6. (en)About to.
  7. (en)On the brink of.
  8. (en)On the point of.
  9. (en)On condition of.
  10. (en)According to.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yarınyarın alabilirsinizyarın almam gerekiyoryarın almam gerekiyor.yarın ayrılıyorum.yarın boş musunuzyarın günlerden neyarın öbür günyarın sabahyarına bırakmakyarıyarı açıkyarı açık anestezi yöntemiyarı açık cezaeviyarı açınıkgörüşmekgörüşmek istiyorgörüşmek üzeregörüşmegörüşme çizinliğigörüşme kılavuzugörüşme ortamgörüşme teklifigörüşgörüş açısıgörüş alanıgörüş alanı boyutugörüş alanı dışındaki
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın