yapışıklık ilkesi ne demek?
- (Lewin) Bir olayın başka bir olayı canlandırmasının nedenini bunların yapışık ya da bitişik olaylar olmasına bağlayan görüş.
yapışıklık
- Yapışık olma durumu.
- Bond.
yapışık
- Bir yere yapışmış olan.
- Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
- Dokunan, değen
- Adherent.
- Attached.
- Coherent.
- Cohesive.
- Conjoint.
- Inseparable.
- Stuck on.
ilke
- Temel düşünce, temel inanç, unsur, prensip
- Temel bilgi.
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde.
- Davranış kuralı.
- Öge, unsur
- Kendisinden türetilen ilk madde.
- Öncül
- Bireysel karar ve eylemlerin, tutarlı ve eleştirel biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayan ana kural.
- Başlangıç, hareket noktası, her şeyin kendisinden türediği ilk ve temel kaynak.
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan kural.