yapışıklık ne demek?
- Yapışık olma durumu.
- Bond.
yapışık
- Bir yere yapışmış olan.
- Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
- Dokunan, değen
- Adherent.
- Attached.
- Coherent.
- Cohesive.
- Conjoint.
- Inseparable.
- Stuck on.
yapışıklık ilkesi
- (Lewin) Bir olayın başka bir olayı canlandırmasının nedenini bunların yapışık ya da bitişik olaylar olmasına bağlayan görüş.
yapışık
- Bir yere yapışmış olan.
- Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
- Dokunan, değen
- Adherent.
- Attached.
- Coherent.
- Cohesive.
- Conjoint.
- Inseparable.
- Stuck on.