yaşlanma çöküntüsü ne demek?
- Genellikle âdet kesimi döneminde başlayan ve çöküntü, uykusuzluk, kaygı, suçluluk duygusu ve bunalımlarla, sabuklamalar gibi belirtiler gösteren ruh hastalığı.
yaşlanma
- Yaşlanmak işi.
- Organizmanın belirli ömrünü tamamlaması.
- Aging.
- Growing old.
- Ageing.
- Senescence.
- Sénescence
yaşlanma alaşımı
- Yaşlanma sonucu sertleşebilen alaşım yaşlanabilir alaşım da denir.
çöküntü
- Bkz. depresyon, ruhsal çöküntü
- Çökme.
- Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz.
- Suyun dibine çöken şeyler.
- Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü.
- Gerileme, kriz
- Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, depresyon.
- Uyaranlara karşı duyarlığın, işe girişme gücünün, kendine güvenin azalıp karamsarlığın güçlenmesi durumu.
- İktisadi dalgalanmanın daralma aşamasında büyüme oranında meydana gelen sürekli ve alışılmamış düzeyde düşüşle birlikte yüksek işsizlik oranlarının yaşandığı iktisadi bunalım durumu. krş. patlama
- Breakdown.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yaşlanmayaşlanma alaşımıyaşlanma çeliğiyaşlanma geciktiriciyaşlanma nedeniyle miyoplukyaşlanma önleyiciyaşlanma pigmentiyaşlanma sertleşmesiyaşlanma sertleştirmesiyaşlanma sonucu çökmeyaşlanabiliryaşlanabilir alaşımyaşlanabilir çelikyaşlanabilir nikelyaşlandırmaçöküntüçöküntü alanıçöküntü bölgesiçöküntü çanağı gölüçöküntü gölü