yaşlanma ne demek?
- Yaşlanmak işi.
- Organizmanın belirli ömrünü tamamlaması.
Aging.
Growing old.
Ageing.
Senescence.
Sénescence
yaşlanmak
- Yaşı ilerlemek, ihtiyarlamak
Get old.
Grow old.
Be getting on in years.
Fatten.
To grow old.
To tear.
To age.
yaşlanma alaşımı
- Yaşlanma sonucu sertleşebilen alaşım yaşlanabilir alaşım da denir.
yaşlanma çeliği
- Yaşlanma işlemi uygulandığında sertleşen çelik yaşlanabilir çelik de denir.