yaş püskürtme ne demek?
- İçinde çok ince aşındırıcı bulunan suyu püskürterek yapılan temizleme işlemi.
yaş
- Doğuştan veya kuruluştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman, sin (II)
- Hayatın çeşitli evrelerinden her biri, çağ
- Bir kurum, bir kuruluş, düzen vb.nin kurulduğundan bu yana geçen zaman.
- Bir gök cisminin oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi.
- Nemli, ıslak, kuru karşıtı.
- Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze
- Gözyaşı.
- Kötü, korkulu, zor.
- Bir varlığın doğumundan başlayarak ömrü boyunca tekrarlanan belirli zaman aralıklarının toplamı.
- Dank.
yaş ağaç kırığı
- Tam olmayan bir kırık olup kemiğin konkav korteksinin sağlam, konveks korteksinin kırılması olgusu. Yaş bir ağaç dalının bükülmesi sonrasında tam ayrılmaması biçimindeki bir kırık tipi.
- Green stick fracture.
püskürtme
- Sulu boya püskürterek çeşitli tonlarda yüzeyler elde etme tekniği veya bu teknikle yapılmış resim.
- Püskürtülerek yapılmış.
- Sıçramış, fırlamış
- Püskürtmek işi.
- (Resim) Bir püskürtücü ile suluboya püskürterek ara değerlerde yüzeyler elde etme tekniği; bu teknikle yapılmış resim.
- Rollback.
- Repulse.
- Spraying.
- Injection.
- Repelling.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yaşyaş ağaç kırığıyaş ağırlıkyaş akıtmakyaş ayrımcılığıyaş basımyaş başyaş belirlemeyaş çayıryaş çekmepüskürtmepüskürtme basacıpüskürtme borusupüskürtme cilasıpüskürtme çözeltisipüskürtme düzenipüskürtme kabinesipüskürtme kan unupüskürtme kulesipüskürtme makinesipüskürtpüskürteçpüskürteç denet aygıtıpüskürteç gövdesipüskürteç iğnesi