püskürtme çözeltisi ne demek?
- Deri, ağız ve burna püskürtülerek kullanılmak üzere hazırlanan, basınçla sıvılaştırılmış çözelti.
- Sprey solution.
püskürtme
- Sulu boya püskürterek çeşitli tonlarda yüzeyler elde etme tekniği veya bu teknikle yapılmış resim.
- Püskürtülerek yapılmış.
- Sıçramış, fırlamış
- Püskürtmek işi.
- (Resim) Bir püskürtücü ile suluboya püskürterek ara değerlerde yüzeyler elde etme tekniği; bu teknikle yapılmış resim.
- Rollback.
- Repulse.
- Spraying.
- Injection.
- Repelling.
püskürtme basacı
- Yakıt püskürtmeli motorlarda, yakıtın niceliğini düzenleyen ve basıncını yükselterek püskürtücüye gönderen basaç.
- Fuel injection pump.
- Einspritz Pumpe
- Pompe d'injection
çözelti
- Çözünme sonucu ortaya çıkan madde, solüsyon.
- Bir ya da daha çok sıvı ya da katının tekdüze dağılmış özdeciklerini içeren bir sıvı ya da katı ortamdan oluşan karışım, anlamdaş eriyik.
- Bir ya da daha çok sıvı ya da katının tekdüze dağılmış özdeciklerini içeren bir sıvı ya da katı ortamdan oluşan karışım, anlamdaş eriyik.
- İçinde birden artık kimyasal tur bulunan tektürel evre.
- İlaçların su, alkol, yağ ve diğer çözücülerde çözdürülmesiyle hazırlanan ilaç biçimi, solüsyon.
- Bir maddenin, çözücü sıvı içinde çözünmesiyle oluşan homojen karışım, eriyik, solusyon, solüsyon.
- Solution.
- Liquor.
- Lösung
- Solution