yaş ne demek?
- Doğuştan veya kuruluştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman, sin (II)
Yaş otuz beş, yolun yarısı eder.
C. S. Tarancı - Hayatın çeşitli evrelerinden her biri, çağ
- Bir kurum, bir kuruluş, düzen vb.nin kurulduğundan bu yana geçen zaman.
- Bir gök cisminin oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi.
- Nemli, ıslak, kuru karşıtı.
- Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze
- Gözyaşı.
- Kötü, korkulu, zor.
- Bir varlığın doğumundan başlayarak ömrü boyunca tekrarlanan belirli zaman aralıklarının toplamı.
- Dank.
- Humid.
- Year.
- Moist.
- Tears.
- Damp.
- Demographics.
- Time of life.
- Age.
- Âge
yaş ağaç kırığı
- Tam olmayan bir kırık olup kemiğin konkav korteksinin sağlam, konveks korteksinin kırılması olgusu. Yaş bir ağaç dalının bükülmesi sonrasında tam ayrılmaması biçimindeki bir kırık tipi.
- Green stick fracture.
yaş ağırlık
- Wet weight