püskürtme ne demek?
- Sulu boya püskürterek çeşitli tonlarda yüzeyler elde etme tekniği veya bu teknikle yapılmış resim.
- Püskürtülerek yapılmış.
- Sıçramış, fırlamış
Kızın ipek çorapları püskürtme çamur içinde kalmıştı.
H. Taner - Püskürtmek işi.
- (Resim) Bir püskürtücü ile suluboya püskürterek ara değerlerde yüzeyler elde etme tekniği; bu teknikle yapılmış resim.
Rollback.
Repulse.
Spraying.
Injection.
Repelling.
Dusting.
Sprewing out injection.
Blowing.
Blasting.
Sprinkling.
Atomization.
Repulsion.
Belch.
püskürtme basacı
- Yakıt püskürtmeli motorlarda, yakıtın niceliğini düzenleyen ve basıncını yükselterek püskürtücüye gönderen basaç.
Fuel injection pump.
Einspritz Pumpe
Pompe d'injection
püskürtme borusu
Injection pipe.