uyartılı salma ne demek?
- Başka bir ışığın dolaylı etkisi ile kimi ışıkların salınması olayı.
- Stimulated emission.
- Émission induite
uyartı
- Uyarmak için söylenen söz, uyarı, ihtar.
- Uyaran kimse veya şey.
- Canlı protoplâzmanın çalışmasına etki yapan herhangi bir faktör ya da ortam değişikliği, bir sinirde impuls meydana getiren faktör. Stimulus.
- Bir eğilime yol açan etki.
- Bir uyarının sinir hücresinde oluşturduğu kimyasal veya elektriksel değişmeler, stimülasyon.
- Stimulus pl. stimuli.
- Stimulus.
- Stimulus
- Stimulant, stimulus aiquillon
- Stimulus: dürtme
uyartıcı
- Uyarma özelliği olan.
salma
- Salmak işi.
- Pirinçle pişirilen bir tür yemek.
- Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para.
- Bazı köylü giysilerinde kolun yeninden sarkan kumaş parçası.
- Kuşların üretilmesine ayrılan oda.
- Başıboş gezen (hayvan).
- Sürekli akan (su).
- Osmanlı devletinde kol gezen kolluk eri.
- Bir telin tınlaması devam ederken tele ikinci kez vurulmaksızın, parmaklar aynı tel üzerinde iki perdeye birden basılı konumda iken üst perdedeki parmağın aniden kaldırılması yoluyla ikinci bir ses elde edilmesi yöntemi.
- Köy gelirlerinin, köyün zorunlu işlerini ve köydeki aylıklı görevlilerin aylıklarını karşılamaya yetmediği durumlarda, 20 lirayı geçmemek üzere her aileden alınan bir tür yerel vergi.